El Sanatlari
KIRŞEHİR' DE EL SANATLARIHALI DOKUMACILIĞI
Kırşehir halılarının 17.ve18. yüzyıl örnekleri genellikle “ Seccade” tipindedir. Gördes düğüm tekniği ile yünden dokunmuşlardır. Renklerinde kırmızı, mavi, kahverengi, sarı, yeşil ve beyaz tonları hakimdir. Mevcut örneklerde iç şaşırtmalı dizilen çiçekler ve zikzak yaparak uzanan üçgene benzeyen motiflerle “ Gelin ağlatan” desenin yer aldığı iki dar bordür yer alır. Halı zemini yan yana yerleştirilmiş ince dar şeritlerle kısaltılır. Genellikle mihr7abın bulunduğu bu bölümde, mihrabın altında ve üstünde dikdörtgen çerçeveler görülür. Günümüzde halkın “ Sandık” adını verdiği birkaç parçaya ayrılır. İç laleye benzeyen yada kelebeğin andıran bitkisel desenlerle doludur. Bazı örneklerde yatık (S) şeklinde ejder figürleriyle süslenir. Mihrap içi çoğunlukla boş bırakılır veya lale vb. çiçeklerle süslenir. Mihrap iç yüzünün kenarları “ Küpe şeklindeki çiçeklerle kuşatılır. Mihrap tepeliğinin çevresinde ibrik motifleri bulunur. Mihrap üstü boşluğu ise sandık bölümündeki çiçeklerle benzer motiflerle doludur.
Kırşehir halılarının geleneksel motifleri yaklaşık 1. Dünya Savaşı yıllarına kadar sürmüştür. Daha sonra çıkan pamuk iplik ve sentetik boya ortaya çıkmıştır. Halıların genel şeması öncesi dönemin karakterini taşımakla birlikte, mihrap üstü boşluğuna küçük çiçekler, ibrik motifleri ve günümüzde “ Kandilli Su” denen geometrik ve bitkisel desenlerin karışımı süslemeler işlenmeye başlanmıştır. Halı zemininde küçük bir göbek (top) yer alır. “Sandık” içinde “Arapeli” motifi demet çiçekleri ve ejder figürleri görülür. Bu arada el, ayak gibi sembolik motifler dikkati çeker.
1950 yılından bu yana dokunan Kırşehir halıları oldukça şekil değiştirmiştir. Yaklaşık 1960 yılına kadar Kırşehir’in her köyünde halı dokunduğu bilinmekteyse de bugüne sadece Özbağ ile Karacaören, Dalakçı ve Gümüşkümbet köylerinde halı dokunmaktadır.
Kırşehir halılarında eskiden “ gömme ıstar” denilen bir ucu tavana dayalı gömülü tezgahlar kullanılmaktaydı. Günümüzde modern tezgahlara dönüşmüştür. Yörede tezgah dik gerilen iplere “ eriş” yan atılan iplere “ argaç” denilmektedir. Halılarda Türk düğüm tekniği kullanılmakta, dokuma esnasında “ kirkit; bıçak, tarak”tan yararlanılmaktadır.
Kaynaklara göre 19. yüzyıla ait Kırşehir halılarının 10x10 cm de 40x50,1900-1950 arasında 36x45 veya 38x50 düğüm vardır. 1959’da 32x34 veya 32x40’dır. 1978-1980 yıllarında 28x28 veya 28x30 düğüm görülmektedir. Ancak kalite halk arasında çile hesabı ile ölçülmektedir. Yörede 20 çift ipe “çile” denilmektedir.
Günümüz Kırşehir halılarında desene, halk arasında “ Model” denilmektedir. Model ezbere yada dokunmuş halıya bakılarak dokunmaktadır. Halının hangi bölümünde olursa olsun motifin etrafı siyah renkli kenar çizgisi ile çevrilir. Halk arasında buna “ tilif” denir. Bir Kırşehir halısında yöresel deyimlerle dıştan içe doğru dar kenar, dar su, enli kenar, sandık, köşe ve göbek bölümleri yer alır. Dar kenar “ çatıkkaş, ziksaklı su” adı verilen bitkisel desenler ve bir ters bir düz yerleştirilmiş geometrik motiflerle, enli kenar leblebili su, Türk ocağı, kazan kulpu, deve tabanı, elmalı su, küpeli, gelin ağlatan ve hava başı (bağbaşı) desenleriyle süslenir.
Kırşehir’de 1950 yılına kadar seccade kayrıla halısı, sedir halısı, namazlık halı ve yastık halıları dokunmuştur. Günümüzde daha çok seccade halısı, namazlık halı, karyola halısı, yastık halı dokunmaktadır
KIRŞEHİR ONİKS TAŞ İŞLETMECİLİĞİ
Kırşehir’de neredeyse bitmiş durumda olan halı dokumacılığına karşın taş işlemeciliği daha iyi konumdadır. İlimizde taş işlemeciliğinin geçmişi 1944 yılına dayanmaktadır.
İkinci dünya savaşı sırasında ilimize yerleşen Alman’lardan olan Dr. Frizt BAADE’nin öncülük ettiği çalışmalar Endüstri Meslek Lisesinde Kurulan taş atölyesi ile devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Yılda yaklaşık olarak 2000 ton onyx ve mermer taşı işlenmektedir. Halen küçük çapta çalışan 10 tane atölye vardır, bu el sanatımızın ham maddesi Mucur, Hacıbektaş ve diğer illerden özellikle Tokat’taki ocaklardan sağlanmaktadır. Bunlar düşük sermayeli atölyelerde işlenmektedir.
Taş işletmeciliği turistik nitelik gösterdiğinden ve ilimizde turistik bölge kapsamına girdiğinden büyük bir değer kazanmıştır. Bunun yanı sıra Kırşehir’de üretilen ürünler Ege ve Akdeniz’deki imalathanelerde ve satış reyonlarında satışa sunulmaktadır. Ayrıca onyx taşları dış ülkelere hem ham, hem de işlenmiş olarak ihraç edilmektedir. Kırşehir’de bu taş işlemeciliğinin çevre ülkelere özellikle Avrupa’ya ihracı mümkün olmaktadır. İlimiz Kapadokya turistik bölge güzergahında olması nedeniyle taşçıların bu güzergah üzerinde satış reyonları ve imalat yerleri açmaları geliştirici bir önlem olarak düşünülmektedir.
Taş işletmeciliği turistik nitelik gösterdiğinden ve ilimizde turistik bölge kapsamına girdiğinden büyük bir değer kazanmıştır. Bunun yanı sıra Kırşehir’de üretilen ürünler Ege ve Akdeniz’deki imalathanelerde ve satış reyonlarında satışa sunulmaktadır. Ayrıca onyx taşları dış ülkelere hem ham, hem de işlenmiş olarak ihraç edilmektedir. Kırşehir’de bu taş işlemeciliğinin çevre ülkelere özellikle Avrupa’ya ihracı mümkün olmaktadır. İlimiz Kapadokya turistik bölge güzergahında olması nedeniyle taşçıların bu güzergah üzerinde satış reyonları ve imalat yerleri açmaları geliştirici bir önlem olarak düşünülmektedir.